21 Eylül Dünya Alzheimer Günü
23 Eylül 2024

Alzheimer hastalığı, başta unutkanlık olmak üzere çeşitli zihinsel ve davranışsal bozukluklara yol açan, günlük yaşam aktivitelerini etkileyen ilerleyici bir beyin hastalığıdır. Halk arasında “bunama” olarak bilinen “demans” hastalığının en yaygın nedenidir. Alzheimer hastalığı, yaşam süresinin uzamasıyla birlikte giderek artan sıklıkta görülen, hastalanan bireylerin ailelerini de psikolojik, sosyal ve ekonomik bakımdan etkileyen önemli bir sağlık sorunudur.

Dünya Sağlık Örgütü tahminlerine göre halen 55 milyonun üzerinde olan demanslı hasta sayısı 2030 yılında 75 milyona ve 2050 yılında 132 milyona ulaşacak olup yapılan incelemeler her üç saniyede yeni bir demans tanısı konulduğunu ve bunların %60-80’inin Alzheimer hastası olduğunu göstermektedir. TÜİK tarafından yayımlanan 2022 yılı Türkiye Sağlık Araştırması Raporu’na göre, ülkemizde 65 yaş üzerindeki bireylerde Alzheimer hastalığı görülme sıklığı %5,5’tir. Bu durum, dünyada olduğu gibi ülkemizde de Alzheimer ile etkin bir şekilde mücadele etmenin gerekliliğini ortaya koymaktadır.

Hastalığın seyri genel olarak üç evreye ayrılır. 

Alzheimer'ın erken evresinde birey bağımsız olarak yaşamına devam eder. Çalışabilir, araba kullanabilir ve sosyal aktivitelerin bir parçası olabilir. Belirtiler bu aşamada belirgin olmayabilir, ancak aile ve yakın arkadaşlar durumu fark edebilir.

Erken Evre Belirtileri

Doğru kelimeyi veya ismi bulamamak.

Yeni tanıştığı kişinin ismini hatırlayamamak.

Sosyal veya iş ortamlarında görevleri yerine getirmede zorluk yaşamak.

Yeni okunan şeyleri unutmak.

Değerli bir nesneyi kaybetmek veya yanlış yere koymak.

Orta evre en uzun evredir ve uzun yıllar sürebilir.  Alzheimer hastalığının orta evresinde demans belirtileri daha belirgindir. Bu evrede Alzheimer hastası, yardım alarak günlük yaşam aktivitelerine devam edebilir.

Orta Evre Belirtileri

Olayları veya kişisel geçmişi unutmak.

Özellikle sosyal veya zihinsel olarak zorlu durumlarda aşırı karamsar olmak.

Adres, telefon numarası, okuduğu okul vb. bilgileri hatırlayamamak.

Nerede olduğu veya hangi gün olduğu konusunda kafa karışıklığı yaşamak.

Mevsime veya duruma uygun kıyafet seçiminde yardıma ihtiyaç duymak.

Mesane ve bağırsaklarını kontrol etmekte zorluk çekmek.

Gündüz uyumak ve geceleri huzursuz olmak gibi uyku düzeninde değişiklikler yaşamak.

Gezinme ve kaybolma eğiliminde artış yaşamak.

Aşırı şüphecilik, sanrı bozukluğu, el sıkma veya doku parçalama gibi kompulsif hareketler ve tekrarlayan davranışlar da dahil olmak üzere kişilik ve davranış değişiklikleri göstermek.

Hastalığın ileri evresinde belirtiler şiddetlenir. Bireyler çevrelerine tepki verme, konuşmayı sürdürme ve en sonunda hareketi kontrol etme yeteneklerini kaybederler. Hala cümleler kurabilirler ancak iletişimde güçlük yaşarlar. Bellek ve bilişsel beceriler kötüleşmeye devam ettikçe önemli kişilik değişiklikleri meydana gelebilir ve bireyler, zamanla kapsamlı bakıma ihtiyaç duyarlar.

İleri Evre Belirtileri

Çevrelerine ilişkin farkındalığı kaybetmek.

Yürüme, oturma ve sonunda yutma dahil olmak üzere fiziksel yeteneklerde olumsuz değişiklikler yaşamak.

İletişim kurmakta zorluk yaşamak.

Günlük kişisel bakım konusunda 24 saat yardıma ihtiyaç duymak.

Teşhis, hastalık belirtilerinin gelişimi açısından neler olup bittiğine dair doktor tarafından iyi bir bilgi edinme süreciyle başlar. Gerektiğinde hafıza, dikkat, dil ve sözel akıcılık testleri, beyin görüntüleme vb. tetkikler teşhis için uygulanabilir.

Hastalığının başlıca risk faktörleri fiziksel hareketsizlik, sigara kullanımı, aşırı alkol tüketimi, hava kirliliği, seyrek sosyal temas, düşük eğitim seviyesi, obezite, hipertansiyon, diyabet, depresyon, işitme bozukluğu ve ileri yaştır. İleri yaş bir risk faktörü olsa da her yaşlı bireyde bu hastalık görülmez. Araştırmalar, söz konusu risk faktörleriyle zamanında ve etkin bir mücadelenin bugün için hastalık riskini azaltmada ve hastalıkla mücadelede ilk ve en etkili aşama olduğuna dair kanıtlar sunmaktadır. Hastalıktan korunmak, tedavi etmeye göre çok daha etkili ve yararlı bir yaklaşımdır.

Hastalıktan Korunmak İçin;

Fiziksel olarak aktif kalmak,

Sağlıklı beslenmek,

Sigara içmemek ve alkol kullanmamak,

Keyif alınan şeyleri yapmaya devam etmek,

Zihni aktif tutmak,

Önemli şeyleri not almak,

Arkadaşlar ve aile fertleriyle vakit geçirmek,

Doktor kontrollerini düzenli yaptırmak önemlidir.

Belirtilen korunma yöntemleri çoğu zaman hayat kurtarıcı olabilmekte, kolay ve uygulanabilir yaşam tarzı değişlikleri ile hastalıklara yakalanma riski azaltılabilmektedir.

Alzheimer hastalığını tanımak ve bu hastalıktan korunmak amacıyla Bakanlığımızca yayımlanan “Demanslı Bireylerde Koruyucu Yaklaşımlar” kitabına Genel Müdürlüğümüz internet sitesinden erişilebilmektedir.

21 Eylül “Dünya Alzheimer Günü” vesilesiyle 65 yaş ve üzerindeki vatandaşlarımızı “Çok Yönlü Yaşlı Değerlendirmesi” yaptırmak üzere kayıtlı oldukları aile hekimlerini ziyaret etmeye davet ediyor, sağlıklı günler diliyoruz.