Tuza Dikkat Haftası
15 Mart 2023

Her yıl meydana gelen yaklaşık 1,89 milyon diyetle ilgili ölümün büyük bir kısmının; yüksek kan basıncı, kardiyovasküler hastalıklar ve bunların iyi bilinen bir nedeni olan aşırı sodyum alımıyla ilişkili olduğu tahmin edilmektedir. Küresel ortalama sodyum alımının 4310 mg/gün (günde 10,78 g tuz) olduğu tahmin edilmekte olup bu miktar fizyolojik gereksinimin çok üzerindedir. (Yetişkinlerde günde <5 g tuz).

Doğal bir mineral olan sodyum, fazla tüketildiğinde; Kalp hastalığı, felç ve erken ölüm riskini artırır. Toplumların ana sodyum kaynağı sofra tuzu (sodyum klorür) olmakla birlikte sodyum glutamat gibi diğer çeşnilerde de bulunmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) sodyum alımının azaltılmasına ilişkin küresel raporuna göre; Üye Devletlerin yalnızca %5'i zorunlu ve kapsamlı sodyum azaltma politikalarıyla korunmakta olup, %73'ünün ise bu tür politikaların eksiksiz bir şekilde uygulanmasından yoksun olduğu görülmektedir. Çoğu ülkenin henüz herhangi bir zorunlu sodyum azaltma politikasını benimsemediğinin belirtildiği raporda; Sağlıksız beslenmenin, dünya çapında ölüm ve hastalık nedenlerinde ilk sıralarda yer aldığı ve aşırı sodyum alımının da oldukça etkili olduğu belirtilmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) sodyum alımının azaltılmasına ilişkin küresel raporu, dünya ülkelerinin 2025 yılına kadar sodyum alımını %30 oranında azaltma şeklindeki küresel hedefine ulaşma yolundan saptığını göstermektedir.

DSÖ, üye devletleri sodyum alımını azaltma politikalarını gecikmeden uygulamaya ve aşırı tuz tüketiminin zararlı etkilerini hafifletmeye çağırmaktadır. DSÖ ayrıca gıda üreticilerini ürünlerinde iddialı sodyum azaltma hedefleri belirlemeye çağırmaktadır. Son derece uygun maliyetli sodyum azaltma politikalarının uygulanması, 2030 yılına kadar dünya çapında tahminen 7 milyon hayat kurtarabilir.

Bu, bulaşıcı olmayan hastalıklardan ölümleri azaltmaya yönelik Sürdürülebilir Kalkınma Hedefine ulaşmak için eylemin önemli bir bileşenidir. Ancak bugün sadece dokuz ülke (Brezilya, Şili, Çek Cumhuriyeti, Litvanya, Malezya, Meksika, Suudi Arabistan, İspanya ve Uruguay) sodyum alımını azaltmak için kapsamlı bir önerilen politikalar paketine sahiptir.

Ülkeler, işlenmiş gıdalar için “DSÖ Küresel Sodyum Kıyaslamaları” doğrultusunda sodyum içeriği hedefleri belirlemeye ve bu politikalar aracılığıyla bunları uygulamaya teşvik edilmektedir.

DSÖ, tüm ülkeleri sodyum azaltımı için 'En İyi Satın Alımları' uygulamaya ve üreticileri gıdadaki sodyum içeriği için DSÖ kriterlerini uygulamaya çağırmaktadır.

Tuz (Sodyum) tüketiminin azaltılmasına yönelik kapsamlı bir yaklaşım, zorunlu politikaların ve bulaşıcı olmayan hastalıkların önlenmesine büyük ölçüde katkıda bulunmakta ve DSÖ'nün sodyumla ilgili dört "en iyi satın alma" müdahalesinin benimsenmesini içermektedir. Bunlar:

  1. Yiyecekleri daha az tuz içerecek şekilde yeniden formüle etmek ve yiyecek ve öğünlerdeki sodyum miktarı için hedefler belirlemek
  2. Hastaneler, okullar, işyerleri ve huzurevleri gibi kamu kurumlarında tuz veya sodyum açısından zengin gıdaların sınırlandırılmasına yönelik kamu gıda alım politikalarının oluşturulması
  3. Tüketicilerin sodyum içeriği daha düşük ürünleri seçmesine yardımcı olan paketin ön tarafını etiketleme
  4. Tuz/sodyum tüketimini azaltmak için davranış değişikliği iletişimi ve kitle iletişim kampanyalarının yapılması

Ülkemizde de 2011 yılından beri Türkiye Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılması Programı yürütülmektedir. Bu kapsamda; Salça, ekmek gibi temel besin maddeleri tebliğlerinde tuz azaltılmış, Sağlıklı Beslenme ve Hareketli hayat İş Birliği Platformu ile paketli gıdalarda ve toplu beslenme yapılan lokanta, pastane gibi işletmelerde üretimde gönüllü olarak tuzun azaltılması gibi çalışmalar yürütülmektedir.

Sodyum alımını azaltmak, sağlığı iyileştirmenin ve bulaşıcı olmayan hastalıkların yükünü azaltmanın en uygun maliyetli yollarından biridir.

SAĞLIĞINIZ İÇİN DAHA AZ TUZ TÜKETİN !!!