Ramazan
ayında yapılan en önemli beslenme değişiklikleri arasında oruç tutan kişilerin
günlük beslenme şekli ve öğün sayısını değiştirip üç ana öğün olan günlük
beslenme düzeninin iki öğüne indirilmesidir. Oruç tutarken sağlıklı ve çeşitli
besin seçenekleri ile yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanması esas olmalıdır.
Ramazan ayında bireylerin yaş, cinsiyet ve fiziksel aktivitelerine göre günlük
almaları gereken enerji, protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineral
oranlarının değişmediği ve bu süre zarfında da bağışıklık sisteminin korunması
açısından yeterli ve dengeli beslenmenin gerekli olduğu unutulmamalıdır. . Ayrıca Koronavirüse karşı bağışıklık sisteminin güçlü
tutulması gerektiği unutulmamalıdır.
Sahura Mutlaka
Kalkılmalıdır!
Sahura
kalkılmamasının ya da sahurda sadece su içilmesinin zararlı olduğu
unutulmamalıdır. Çünkü bu beslenme tarzı yaklaşık 15 saat olan açlığı, ortalama
18 saate çıkarmaktadır. Bu da açlık kan şekerinin daha erken saatlerde düşmesine
ve buna bağlı olarak günün daha verimsiz geçmesine neden olmaktadır. Bu nedenle
sahura mutlaka kalkılmalı ve bu öğünde süt, yoğurt, peynir gibi besinlerden
oluşan bir kahvaltı yapılmalıdır. Özellikle
pandemi dönemi içerisinde sahura kalkmadan oruç tutma alışkanlığından
vazgeçilmelidir.
Ramazan
ayının yemek kültürü açısından en bilinen özelliği iftar sofralarındaki
çeşitlilik ve bolluktur. Kan şekeri çok düşük olduğundan kısa sürede çok
miktarda besin tüketme isteği doğmaktadır. Yapılan en büyük hatalardan birisi
de çok hızlı bir şekilde, çok yüksek miktarda besin tüketmektir. Beyin doyma
emrini yemekten 15-20 dakika sonra verir. Çok hızlı yemek yendiğinde bu süre
zarfında yüksek miktarda, enerjisi yüksek besinler yenilebilir ve bu durum
ilerleyen günlerde kilo alımına da zemin hazırlar.
Sıvı tüketimine dikkat!
Sıcaklıkların
etkisiyle artan terleme ile birlikte yeterince sıvı alınmazsa su ve mineral
kaybı sonucu, bayılma, bulantı, baş dönmesi gibi sağlık problemleri
yaşanabilmektedir. Günde ortalama en az 2-2,5 litre (12-14
su bardağı) su içmeye özen gösterilmelidir. Bununla birlikte Ramazan ayında
sıvı ihtiyacını da karşılayacak ayran, taze sıkılmış meyve-sebze suları, sade
soda vb. sık sık tüketilmelidir.
Oruç
tutmanın sağlıklı insanların metabolik dengesinde çok önemli değişiklikler
yapmadığı, ancak bazı hastalıklarda (şeker hastalığı, karaciğer yetmezliği vb.)
veya özel durumlarda (hamilelik ve emziklilik) olumsuz sonuçlar doğurabileceği
göz ardı edilmemelidir. Kronik hastalığı olan kişilerin ilgili uzman hekime
danışmadan oruç tutmamaları önemlidir.
Ramazan Ayında beslenme şekli ve saatlerinin değişmesine bir de
koronavirüs tedbirleri nedeniyle evde kalınması eklendiğinde fiziksel
aktivitenin yetersizliği sonucu vücut ağırlığında artış kaçınılmaz olacaktır.
Vücut ağırlık artışına diyabet, hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları eşlik
edebileceğinden koronavirüs tedavisinde iyileşme süreci de etkilenecektir.
Oruç Tutanlar İçin
Sağlıklı Beslenme Önerileri
- -
Yemekleri hızlı yemekten kaçınmalı, yavaş
yavaş ve iyice çiğneyerek yenilmeli
- - Sahurda süt, yoğurt, peynir, yumurta, tam
tahıllı ekmekler gibi yiyeceklerden oluşan hafif bir kahvaltı yapılmalı ya da
çorba, zeytinyağlı yemekler, yoğurt ve salatadan oluşan bir öğün tercih
edilmeli
- -
Tek seferde büyük porsiyonlar yerine,
iftardan sonra birer saat ara ile her seferinde azar azar küçük porsiyonlar
şeklinde beslenilmeli
- -
İftara çorba gibi hafif bir yemekle
başlanması, 10-15 dakika sonra az yağlı et yemeği, sebze yemeği veya salatayla
devam edilmesi uygundur. Yine enerji veren ancak kan şekerini dengeli bir
biçimde yükselten besinler (beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi
yüksek olan gıdalar yerine bulgur pilavı, kepekli ekmek gibi posalı besinler)
tercih edilmeli
- -
İftarda aşırı şerbetli, yağlı tatlılar
yerine; sütlü tatlılar (sütlaç, güllaç, muhallebi vb.) veya meyve tatlıları
tercih edilmeli
- - Susama hissi duymasanız bile iftar ve
sahur arasında sık sık su için. Suya ek olarak kafein içeren içecekler yerine
de süt, ayran, sade soda, taze sıkılmış meyve-sebze suları, ıhlamur ve kuşburnu
gibi bitki çayları içmeye özen gösterilmeli
- -
Beslenme düzenindeki değişikliklere bağlı
olarak oluşabilecek kabızlığı önlemek için, yemeklerde lif oranı yüksek gıdalar
(kurubaklagiller, kepekli tahıllar, sebzeler) ve ara öğünlerde de taze ve kuru
meyveler, ceviz, fındık, badem gibi kuru yemişler tercih edilmelidir.
- - İftar yemeğinden hemen sonra televizyon
veya bilgisayar karşısına geçmek, koltukta dinlenmek yerine biraz hareket
etmek, kısa mesafeli yürüyüşler yapmak sindirime yardımcı olması açısından
yararlı olmaktadır.
- -
Ramazan ayında yemeklerin pişirme
yöntemleri de çok önemlidir. Özellikle ızgara, haşlama ve fırında yapılan
yemekler tercih edilmeli, kavrulmuş, tütsülenmiş ve kızartılmış besinlerden
uzak durulmalıdır.