BASIN BİLGİ NOTU
1 Aralık Dünya AIDS Günü
HIV Enfeksiyonu ilk defa ortaya çıktığı 1980’li yıllardan bu yana, tüm dünyada artarak yayılmaya devam etmektedir. Enfeksiyon korunmasız cinsel temas, ortak paylaşılan enjektörlerle damar içi madde kullanımı, enfekte kan transfüzyonu yoluyla veya anneden bebeğe gebelik döneminde, doğum sırasında veya doğum sonrasında emzirmeyle bulaşabilmektedir. Bulaş yolları nedeni ile HIV enfeksiyonu tüm yaş gruplarında görülebilmektedir.
Bulaşıcı hastalıkların ihbarı ve bildirim sistemi doğrultusunda, HIV/AIDS vakalarının bildirimleri zorunlu olmakla birlikte, 1994 yılından itibaren özel sürveyans yürütülmekte olup bireylerin ayırımcılık ve damgalanmaya uğramalarına engel olmak üzere, tanı konulan hastaların bildirimleri isim belirtilmeden kodlu bir şekilde yapılmaktadır.
Hastalığın tedavisinde önemli gelişmeler kaydedilmiş olup uygun tedavi ve takiple hastalık kronik hastalıklar grubundaki hastalıklar gibi seyretmektedir. Ayrıca uygulanan ilaç tedavisi bulaştırıcılığı da azaltmakta anneden bebeğe enfeksiyonun geçişini engelleyebilmektedir.
Dünya üzerinde 36,9 milyon kişinin HIV ile birlikte yaşadığı belirtilmektedir.2017 yılında , HIV ilişkili sebeplerden 940 bin ölüm ve 1,8 milyon yeni HIV(+) enfeksiyon vakası tespit edilmiştir.2017 yılında , HIV ile yaşayan 21,7 milyon kişi antiretroviral tedavi almıştır. Uluslararası iş birlikleri ve gayretlerle 2005 ve 2016 yılları arasında yeni HIV enfeksiyonu-AIDS ilişkili ölümler %48, 2010 yılından bu yana yeni HIV enfeksiyonu vakaları %16 ,çocuklardaki yeni HIV enfeksiyonu vakaları %47 azaltılmıştır.
Dünya genelinde hasta sayısı azalırken Doğu Avrupa ve Orta Asyada yıllık yeni enfeksiyon sayısı hızlı bir şekilde artmaktadır.
Küresel çabalarla 2030 yılı itibariyle HIV-AIDS epidemisinin kontrol edilmesi planlanmaktadır.
Antiretroviral tedavinin ulaşılabilirliğinin artırılması ile 2030 yılına kadar 21 milyon AIDS ilişkili ölümün ve 28 milyon yeni enfeksiyonun engellenebileceği tahmin edilmektedir.
Ülkemizde, 1985 yılından 31 Aralık 2018’e kadar doğrulama testi pozitif tespit edilerek bildirilen 19748 HIV(+) ve 1772 AIDS vakası mevcuttur. Vakaların % 79,9’i erkek, % 20,1’i kadın olup, % 15,4’si yabancı uyruklu kişilerden oluşmaktadır. Vakaların en fazla görüldüğü yaş grubu 30-34 ve 25-29 yaş grubudur. Bulaş yoluna göre dağılımına bakıldığında vakaların % 49,4’si cinsel yolla bulaşmakta olup, cinsel yolla bulaştığı bildirilen bu vakaların da %70,8 i heteroseksüel cinsel ilişki olarak bildirilmiştir. Ayrıca, vakaların % 1,3’ünün bulaş yolunun damar içi madde kullanımı yolu ile olduğu bildirilirken, % 48,6’sının bulaş yolunun bilinmediği bildirilmiştir.
HIV enfeksiyonu önlenebilir bir hastalıktır ve korunma önlemleri tedaviden çok daha etkili ve ucuzdur. En sık görülen bulaşma yolunun cinsel temas olması nedeni ile korunma büyük önem taşımaktadır. Tek eşliliğin yanı sıra, riskli cinsel temasta doğru kondom kullanımı, hastalığın cinsel yolla bulaşmasına karşı en güvenli ve basit korunma yollarıdır. Şüpheli durumlarda ise doktora müracaat ederek gerekiyorsa test yaptırmak gerekmektedir.
Ülkemizde 1986 yılından bu yana kan ve kan ürünleri ile olan bulaşmaya karşı korunma amacı tüm kan ve kan ürünleri HIV yönünden test edilmektedir. 1987 yılından beri organ ve doku nakilleri öncesinde de gerekli testler yapılmaktadır.
Enfeksiyonun ortaya çıktığı ilk dönemlerin aksine günümüzde HIV/AIDS, DSÖ tarafından ölümcül hastalıklar listesinden çıkartılarak yaşam boyu birlikte yaşanacak hastalıklar listesine alınmıştır.
Günümüzde doğru zamanda ilaç tedavisine başlayan HIV pozitifler kaliteli ve sağlıklı bir yaşam sürdürebilirler. Geç HIV tanısı alan ve AIDS evresinde olan kişiler dahi ilaç tedavisiyle sağlık ve yaşam kalitelerini artırarak yaşamlarını sürdürebilirler. Ülkemizde ilaca erişimde sorun yaşanmamaktadır.
Bunların yanı sıra, HIV pozitif annenin; gebelik döneminde, doğum sırasında ilaç tedavisi alması, doğum sonrasında bebeğe uygulanan ilaç tedavisi ve emzirmenin önlenmesi ile anneden bebeğe HIV bulaşı önlenebilmektedir. HIV(+) anneden ilaç tedavisi ile HIV(-) bebek doğabilmektedir.
HIV enfeksiyonu, HIV pozitif kişilerle, aynı iş yerinde çalışmak, aynı okulda okumak, aynı ortamda bulunmakla, ortak çatal kaşık kullanmakla, dokunmak, tokalaşmakla, telefon, kitap, defter gibi araçları ortak kullanmakla, ortak duş-banyo alanlarını, havuzları, tuvaletleri ortak kullanmakla böcek ve sinek sokması ile bulaşmaz.
Ülkemizde;HIV/AIDS hastalığının yayılımının önlenmesi hedefiyle toplumda ve yüksek riskli davranışta bulunan gruplarda korunma ve önleme çalışmalarına öncelik verilmesi, HIV ile yaşayan kişilere yönelik ayrımcılık ve damgalanmanın önlenmesi, şüpheli teması olan kişilerin HIV/AIDS hastalığı, bulaşma, korunma yolları konusunda bilgilendirilmesi ve doğru yönlendirilmeleri, HIV ile yaşayan kişilerin tedaviye kolay ve kesintisiz biçimde ulaşmasının sağlanması, sosyal destek, bakım olanaklarının iyileştirilmesi ve yaşam kalitelerinin arttırılması için çalışmalar yürütülmekte ve yeni çalışmalar planlanmaktadır.
Bu kapsamda hastalık cevabını destekleyecek ve güçlendirecek pek çok çalışma yürütülmektedir. HIV/AIDS açısından hassas ve önemli gruplara; HIV/AIDS’den korunma ve bulaş yolları hakkında bilgi verilmesi, ücretsiz ve gizlilik esasları içerisinde HIV test hizmetinin sunulması, test öncesi ve sonrasında danışmanlık hizmetinin sunulması, tedavi için doğru merkeze yönlendirme yapılabilmesi için Gönüllü Danışmanlık ve Test Merkezleri oluşturulmaktadır. Öncelikle büyük illerden başlanarak, turizm sektörünün yoğunlaştığı, yurtdışı gidiş gelişin ve nüfus hareketliliğinin yüksek olduğu illerimizden başlanarak bu merkezlerin sayılarının artırılması temel stratejilerimiz arasında yer almaktadır.
Ayrıca, yeni vaka sayısını azaltmak amacıyla toplumun bilgilendirilmesi ve farkındalığının arttırılması için örgün ve yaygın eğitim müfredatında bulunan konuyla ilgili bilgilerin güncellenmesi, basılı doküman desteğinin sağlanması, üniversiteler başta olmak üzere farkındalık ve bilgilendirme için tüm hedef gruplarda akran eğitimi dahil eğitim faaliyetlerinin desteklenmesi çalışmaları yürütülmektedir.
Bakanlığımız, insan haklarını gözeterek ve etik kurallar çerçevesinde, UNAIDS ve Dünya sağlık örgütü tarafından belirlenen uluslararası öneri ve uygulamalar ışığında, konunun tüm paydaşlarını kapsayacak bir bakış açısı ile çalışmalarını işbirliği içinde sürdürmeye devam etmektedir.
“VİRÜSLE SAVAŞMANIN EN ETKİLİ YOLU, ONDAN KORUNMAKTIR.’’