
Telefonun icadı ile tanınan İskoçyalı bilim adamı Alexander Graham Bell, aslında işitme engellilerin sessizliğini ortadan kaldırmaya çalışmıştır. İşitme engelli annesinin ve eşinin duyamadığı sesleri kaydetmeyi başaran Bell’in işitme kayıpları üzerine sayısız çalışmaları bulunmaktadır. Yapmış olduğu çalışmalarından dolayı ünlü bilim adamının doğum günü olan 3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü olarak kutlanmaktadır.
Konuşma öğrenilmiş bir davranıştır; anne ve babalar, çocuğun yakın çevresindeki kişiler, farkında olmaksızın konuşma öğretmenliği yapmaktadırlar. Konuşmanın öğrenilmesinde ise en önemli unsur işitmedir. İşitme duyusunun kaybı, kişinin gelişim, uyum ve iletişimdeki görevlerini yerine getirmesinde en büyük engeli oluşturur.
Yapılan araştırmalar işitme kaybının saptanması bakımından en kritik dönemin "yeni doğan dönemi" olduğunu ortaya koymaktadır. Yenidoğanlarda işitme engelini tespit amacıyla, doğumdan 12 saat sonra daha bebek hastanede iken ilk işitme taraması yapılmaktadır. 3'üncü ayın sonuna kadar gereken tüm testler bitirilmeye çalışılır. Eğer bebekte işitme kaybı saptanırsa 6'ncı ayını geçirmeden işitme rehabilitasyonuna başlanır ve böylece erken tanı ve yardım alan bebekler işitmesi normal olan yaşıtları gibi anadillerini sorunsuz öğrenir ve konuşurlar.