30 Mayıs Dünya MS Günü
29 Mayıs 2023

MS Hastalığı (Multipl Skleroz) Nedir?          

MS (Multiple Skleroz) beyinde ve omurilikte, mesajları taşıyan sinir telleri etrafındaki koruyucu kılıfın (miyelin kılıfı) hastalığıdır. Merkezi sinir sistemi ile organların iletişimini sağlayan omuriliğin miyelin tabakası üzerindeki fiziksel tahribatın bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Kılıfın hasar gördüğü yerlerde sertleşmiş dokular (skleroz) yer almaktadır. Bu sertleşmiş alana da plak denir. Bu plaklar, sinir sistemi içinde pek çok yerde oluşabilir ve sinirler boyunca mesajların iletilmesini engelleyebilir.

MS Hastalığı (Multipl Skleroz) Nedenleri Nelerdir?

MS (Multipl skleroz)’in kesin nedeni bilim dünyası için hâlâ bir bilinmez olsa da bu konuyla ilgili pek çok araştırma devam etmektedir. MS’in bağışıklık sisteminin, sağlıklı merkezi sinir sistemi yapılarına saldırısı ile gelişen, immün kökenli bir hastalık olarak kabul edilir. Bağışıklık sisteminin bu şekilde hareket etmesine neyin sebep olduğu tam olarak bilinmemektedir, ancak güncel veriler bağışıklık sistemi ile birlikte genetik ve çevresel faktörlerin hastalık oluşumunda rol oynadığını düşündürmektedir.

MS Hastalığı Belirtileri Nelerdir? 

MS’in  belirti ve semptomları, etkilenen sinir liflerinin yerleşimine bağlı olarak kişiden kişiye değişir. MS’in belirtilerinin şiddeti, atakların sıklığı ve atak görülme aralıkları da hastadan hastaya farklılık gösterir.

  • Sık görülen bulgular; Tipik olarak vücudunuzun bir yarısı ya da bir uzvunda meydana gelen uyuşma veya güçsüzlük
  • Belirli boyun hareketlerinde, özellikle boynun öne eğilmesinde meydana gelen elektrik çarpması hissi
  • Denge bozukluğu ya da koordine hareketlerde bozulma
  • Kısmi veya tam görme kaybı (Genellikle bir göz etkilenir ve hastalar çoğunlukla göz hareketleri sırasında aynı gözde ağrı oluştuğundan söz eder.)
  • Uzun süreli çift görme

    Aşağıdaki semptomlarda görülebilir;

  • Konuşma bozukluğu
  • Baş dönmesi
  • Vücudunuzun bazı bölgelerinde karıncalanma veya sinirsel ağrılar
  • Cinsel fonksiyon, bağırsak veya mesane fonksiyonuyla ilgili sorunlar

     

    Atak Nedir?

    Atak, yeni bir nörolojik yakınmanın eklenmesi ya da eski yakınmaların kötüleşmesi ile karakterize bir durumdur. Herhangi bir tablonun atak olarak tanımlanabilmesi için en az 24 saat sürmesi gerekir. O sırada hastada bir enfeksiyon ve yüksek ateş tablosu söz konusu ise; “yalancı atak” tablolarının gelişebileceği de akılda tutulmalıdır. Gelişen yakınmalarınızın atak olup olmadığı konusundaki kararı mutlaka doktorunuzun vermesi uygundur.

     

    MS Hastalığı Kimlerde Görülür?

    MS genellikle gençlerde 20-40 yaş arasında ortaya çıkmaktadır. Ortalama tanı yaşı 30’lu yaşlardır. Hastalık kadınlarda erkeklere oranla daha sık gözlenmektedir. Hastalığın çocukluk ya da ileri yaşlarda da başlayabileceğine dikkat edilmelidir.

      

    MS Risk Faktörleri Nelerdir? 

  • Cinsiyet: Kadınlarda, tekrarlayıcı tip (ataklarla seyreden) MS, erkeklerden 2-3 kat daha fazladır.
  • Aile öyküsü: Ebeveynlerinizden veya kardeşlerinizden biri MS hastası ise hastalığa yakalanma riskiniz biraz daha yüksek olabilir.
  • Sigara içmek: Sigara içenlerde, sigara içmeyenlere göre, ataklarla seyreden MS gelişim riski daha yüksek bulunmuştur. MS tanısı alan ve sigara içmeyi sürdüren bireylerde hastalığın daha aktif seyrettiği de çalışmalarla gösterilmiştir.
  • D Vitamini: Düşük D vitamini seviyelerine sahip olmak ve yetersiz güneş ışığı almak daha yüksek MS riski ile ilişkilidir.
  • Irk: Beyaz ırk, özellikle Kuzey Avrupa kökenli olanlar, MS gelişimi açısından en yüksek risk altındadır. Asya, Afrika veya Kızılderili kökenli insanlar en düşük riske sahiptir.
  • İklim: MS sıklığı ekvatordan uzaklaştıkça artmaktadır.
  • Bazı otoimmün hastalıklar: Tiroit hastalığı, pernisiyöz anemi, sedef hastalığı, tip 1 diyabet veya inflamatuar bağırsak hastalığı gibi başka otoimmün rahatsızlıklarınız varsa MS gelişme riskiniz biraz daha yüksek olabilir.
  • Bazı enfeksiyonlar: Enfeksiyöz mononükleoza neden olan virüs Epstein-Barr dahil olmak üzere çeşitli virüsler MS ile ilişkilendirilmiştir. Bu konuda çalışmalar devam etmektedir.

    MS Tanısı Nasıl Koyulur?

    MS tanısı; Uzman hekimlerce detaylı bir anamnez (hastalık hikayesi), nörolojik muayene ve belirli testlerin ardından diğer hastalıkların dışlanması sonrasında konulabilir. Yapılan değerlendirmeler güç, denge, koordinasyonun yanında, zihinsel, duygusal ve dilsel işlevlerle ilgilidir; bunlarla birlikte refleksler, yürüme, görme ve diğer duyulara dair değerlendirme testlerini de içermektedir. Tanı koymak için Nöroloji Uzmanı tarafından;

  • Belirtileri dikkatle sorgular.
  • Yürüme, kas gücü, refleksler ve dokunma duyusu gibi fonksiyonlarınızı test eder.
  • Görme keskinliğinde azalma, göz dibi anormallikleri, anormal göz bebeği yanıtları ve göz hareketleri açısından değerlendirir.
  • MS lezyonlarını araştırmak için beyin ve omurilik manyetik rezonans (MR) görüntülemelerinizi planlar.
  • Anormal immün belirteçlerin değerlendirilmesi ve tanının kesinleştirilmesi için belden sıvı alma işlemini (Lomber Ponksiyon) ve alınan beyin-omurilik sıvısının incelemesini yapar, diğer hastalıkları ayırmak amacıyla ayrıntılı kan testleri ve bazı elektrofizyolojik testler (VEP, SEP gibi) uygular.

 

MS Hastalığı Tedavisi Nasıldır?

MS hastalığını tamamıyla durduracak net bir tedavi olmamakla birlikte; farklı tedavi seçenekleri ile hastalığın kontrol altına alınması sağlanabilir. Erken dönemde ataklar kontrol altına alınabildiğinde, olası hasar da azaltılabilmektedir. Bağışıklık sistemini düzenleyici tedaviler atak sıklığını ve şiddetini azaltır veya hastalığın ilerleyişini yavaşlatabilir. Belirtilere yönelik örneğin yorgunluk, kas sertliği, ağrı, idrar ve gaita inkontinansı (tutamama) ve duygu durum değişiklikleri için tedaviler de mevcuttur. İlaç tedavisi yanında fizik tedavi yöntemleri de zayıf kasların güçlenmesine katkıda bulunarak, hastanın yaşam kalitesini artırabilmektedir. MS hastalarının ve ailelerinin doğru bilgilendirilmesi ve moral destek sağlanması, tedaviyi olumlu yönde etkilemektedir. Her hastada farklı seyreden bir hastalık olduğundan, tedavi her hastanın var olan semptomlarına yönelik tedavi düzenlenmelidir.